Yine Dopdolu Geçen Bir Dönemin Ardından…
Reklamverenler Derneği’nin kuruluşunun 32. yılında, meslek yaşamımın 51. yılına ve de derneğimizin çatısı altında 16. yıla girdik. Bu süre zarfında, büyüyen ve gelişen sektörümüzün bugün geldiği güçlü konumun, derneğimizin faaliyetlerine de yansıdığını görmenin haklı gururunu yaşıyoruz.
Geçmişe bir bakınca, 2010 yılında göreve geldiğimiz günlerde, tüm dünyada yaşanan ekonomik kriz bitmek üzereymiş, ülkemizde reklam ve medya yatırımlarının hacmi 4 milyar lira civarındaymış, yüzde 15 büyümesini bekliyoruz demişiz. Hatta gazetelere verdiğimiz röportajlarda “Reklam ne kadar gelişirse ekonomiler de o kadar rahatlar, kriz yaşanması zorlaşır” demişiz. Hey gidi günler…
Bugün, sektörümüzün hacim itibariyle önemli bir boyuta ulaştığını, rapor oluştuğunda yüzde 70’lerde 80’lerde büyüdüğünü ve büyümeye de devam edeceğini söylüyoruz. Medya ve Reklam Yatırımları 2023 raporunda, ilk 6 aylık tahminlerine göre toplam 45 milyar liralık yatırım var, yıl sonunda 120 milyar liraya ulaşacağını ümit ediyoruz.
Geçmiş 16 dönemin pozitif bilançolarının, bizi bu kıvanç dolu günlere taşıdığı bir gerçek, fakat öyle dolu dolu bir 17. Dönem yaşamışız ki neredeyse boş geçirdiğimiz bir an olmamış…
17. Dönemimizin en önemli olayı, şüphesiz ki Dünya Reklamverenler Federasyonu WFA işbirliğiyle İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz, 42 ülkeden, 600’ü yabancı temsilci olmak üzere 1200 kişiden fazla katılımcının yer aldığı Global Marketer Week’23 Konferansı oldu. Üyelerimizin desteğiyle öyle bir organizasyon oldu ki, WFA CEO’su Stephan Loerke basına verdiği bir röportajda “Türk pazarlamacılardan öğreneceğimiz çok şey var” diyerek, hepimize en önemli mesajı verdi. Sektörün yapay zekâlı evrimi içinde öğreneceğimiz çok şey var elbette ama Stephan’ın söylediği gibi öğreteceğimiz de öyle çok şey var ki; Her olumsuz koşula rağmen dünyanın ilk 20 pazarı içindeyiz, en yüksek büyüme gösteren 3 ülkeden biriyiz ve daha 2,5 kat büyüme potansiyelimiz olduğu da yaptığımız araştırmalarla kanıtlandı.
2023 yılının son çeyreğinde sektörümüz için paha biçilmez bir çalışmamız daha var: RVD, RD, IAB ve MMA’in dahil olduğu, bu dört derneğin iş birliğiyle Platform (DPİP) olarak başladığımız ve “birlikten güç doğar” deyişinin sektör bazlı provası diyebileceğim oluşumu, birkaç basamak yukarıya taşıdık. Yanımıza açıkhavayı temsilen ARVAK’ı, radyoyu temsilen URYAD’ı ve üyelerini davet ederek, hemen sonrası İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği İDA’nın da katılımıyla, resmi kimliğini kazandırdık, dernekleşme sürecini tamamladık; Reklam ve Pazarlama İletişimi Derneği – REPİD’i büyük hayaller ve heyecanla kurduk.
REPİD çatı kuruluş olarak, özellikle sektörün çözüm bekleyen makro ölçekli konularında, tüm tarafların uyum içinde çalıştığı, ortak akılla yönetilen bir örgütlenme olacak. İlk Yönetim Kurulu’nda oybirliğiyle belirlenen; Tüm mecra ölçümlerinin tek çatı altında toplanarak bütüncül bir ölçüm sisteminin kurulması, sektörel etik değerlerin, mesleki ve insani ilkeler gözetilerek yeniden ele alınması, konkur ilkelerinin günümüz şartlarına göre düzenlenmesi başlıkları ise, öncelikli çalışma konuları olacak.
Bununla beraber, iki yıl önce DPİP tarafından hazırlanan “Reklamın Türkiye Ekonomisine Katkısı” araştırmasının ikinci fazı, REPİD desteğiyle yenilendi. Sektörümüzün ülke ekonomisine kattığı değeri anlamamıza olanak tanıyan ilk ve tek veri özelliğini taşıyan bu raporun sürdürülebilir hale gelmesi, yine REPİD sayesinde olacak. Bu son raporda, reklam sektörümüzün toplam ülke ekonomisi içerisindeki son beş yıllık ortalama performansı, enflasyondan arındırılmış olarak ilk kez incelendi. Rapora göre, son beş buçuk yılda yapılan her 1 TL’lik reklam ve medya yatırımı, milli gelirde 19,3 TL değer yarattı, ülkemizde istihdam edilen kişilerin yüzde 2,22’si yani 648.776 kişi, reklam yatırımlarıyla desteklendi. Bu demek oluyor ki, reklam devam ettikçe çarklar dönüyor, dönecek!
Bu dönem için vurgulamak istediğim diğer önemli başlık; Her yılın son çeyreğinde toplanan Reklam Konseyi’nin 4. ve 5. toplantılarında, yine Konsey gündem maddelerinin belirlenmesinde, RVD ve Ticaret Bakanlığı uyumu önemliydi. Yürütme kurullarımızda ve çalışma gruplarımızda ele aldığımız konular, konsey kararı olarak Ticaret Bakanlığı’nın çalışma planına alındı. Sürdürülebilirlik Yürütme Kurulu’muzun üzerinde çalıştığı WFA Gezegen Taahhüdü, Reklamda Erişilebilirlik, RÖK’ün Hukuk Yürütme Kurulumuz desteğiyle hazırladığı Sorumlu Influencer Sertifika Projesi için çalışmalar başlatıldı.
En yeni gelişme olarak; New York Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde 14 - 15 Şubat tarihlerinde gerçekleşen Unstereotype Alliance Global Member Summit’te, Türkiye’nin Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için yaptığı çalışmaların, konferans salonunda bulunan tüm ülke katılımcıları tarafından taktirle alkışlandığını, beş dönemdir gerçekleştirdiğimiz ve sağlam bir veri kaynağı haline gelen Effie Ödüllü ve Finalist TV Reklamlarının Cinsiyet Eşitliği Karnesi araştırmamızdan esinlenilerek küresel çapta ilk defa oluşturulan Research Forum’a yön verdiğimizi ve bu Forum’a liderlik edeceğimizi övünçle söylemek istiyorum.
“Reklam, algıları değiştirmek ve cinsiyet eşitsizliğini dönüştürmek adına en güçlü kaynaktır” diyerek, 2017 yılında RVD bünyesinde çok paydaşlı bir Yürütme Kurulu olarak başlattığımız çalışmalar, bugün bizi, küresel çapta reklamda eşitlikçi dönüşüme yön veren ülkelerden birine haline getirdi. Bu çalışmalara başlarken bahsettiğim kum taneleri vardı ya, işte birikiyor, çok yakında üzerinde güneşlendiğimiz kumsala dönüşecek. Hayallerimizin gerçek oluşunu görmek kadar güzel bir his yok!
Yazımı sonlandırmadan önce, benim için çok anlamlı, değeri çok yüksek bir konuya daha değinmek istiyorum: Dünyada da bizde de sektörümüzün kalifiye insan kaynağı sorunu hep gündemimizde ilk sıralarda. Sektöre yeni ve nitelikli insan kaynağının kazandırılması için eğitim kurumları destekli programların hazırlanması, elimizdeki yeteneklerin kaybını önlemek ve yetkinliklerini geliştirmek için yeni politikaların uygulanması gerektiğini çokça dile getiriyoruz. Uygulama deneyimi içermeyen eğitim modelleri nedeniyle de sorun derinleşiyor. İşte bu ihtiyaca yönelik, Reklamcılık Vakfı’nın iki yıldır yürüttüğü kapsamlı bir eğitim programı var, ismi ADcampus. Reklamcılık ve iletişim fakültelerinin son sınıf öğrencilerini, işe yeni başlayan genç reklamcıları, sektörün deneyimli isimleriyle buluşturan ADcampus Eğitim Programı kapsamında verilen Ahmet Pura Eğitim Bursu, meslekte geçirdiğim 50 yıl için verilmiş en değerli armağanlardan biri oldu.
Başkan Yardımcımız Ayşen Akalın ve Saymanımız Toloy Tanrıdağlı ile beraber, bir seansında eğitimci kimliğiyle de yer aldığımız bu programda, ne mutlu ki 5 ihtiyaç sahibi gencimiz 2024 döneminde bu burstan yararlanıyor. Düşünen, uygulayan, emek veren tüm Reklamcılık Vakfı ekibine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Tüm bunları anlattıktan sonra geçmişe bir bakalım; 2010 yılındaki ilk Yönetim Kurulu toplantısında “Reklamverenler Derneği Etiler’deki ofisinden Türkiye’ye ve Dünyaya açılan bir dernek olacak” demiştik. Ve şimdi Derneğimiz, “Sektörel Proje Üretim Merkezi” diye adlandırdığımız yüksek temsile ulaştı.
Sonuç olarak; 7 dönem beraberce ürettik ve tüm paydaşlarımızla sektörümüzü mükemmel bir konuma getirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bugünkü üst seviye güç birliği için 6 derneğe; Açıkhava Reklamcılar Vakfı ARVAK’a, İnteraktif Reklamcılık Derneği IAB’ye, İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği İDA’ya, Mobil Mecralar Araştırma Pazarlama ve Reklamcılık Derneği MMA’e, Reklamcılar Derneği’ne, Ulusal Radyo Yayıncıları Derneği URYAD’a ve de özellikle kanun yapıcı ve uygulayıcı konumdaki, her zaman mükemmel iş birliği içinde olduğumuz Ticaret Bakanlığı’na şükranlarımı sunuyorum.
Yeni seçilen yönetim kurulumuzun katkılarıyla, on sekizinci dönemimizin çok verimli geçmesini diliyorum.
Ahmet PURA
RVD Yönetim Kurulu Başkanı